Monday, October 02, 2006

4 GüN SüRüN 5. GüN YaŞa!!!

Şimdi anlatmaya başlayacağım ama ne anlatsam diye düşünüyorum.. Hakan okulu anlatınca sıkılıyorum demişsin de okul benim hayatımın merkezi durumunda şu anda.. Ama tabi okurken sıkılmanı istemem onun için biraz daha dikkat etmeye çalışırım.. Ya da sen yine onları hızlıca okur geçersin.. :)
Şimdi bu 4 gün sürün 5. gün yaşa sloganı nerden çıktı diye soracaksın.. Sen sormadan ben söyleyeyim en iyisi.. Bu demek oluyorki.. 4 gün boyunca herkes düzgün bir üniformayla okula gelecek.. Gömlekler kesinlikle içe sokulacak.. MP3 player'ları okula götürmek yasak.. Bir sürü saçmalık.. Ve Cuma günleri serbest giyineceksin.. Öff..
Canım bugün hiç bir şey anlatmak istemiyor.. Daha doğrusu içimden gelmiyor..
Bugün ordan burdan birşeyler yazmak istiyorum.. Anlayacağın kafama göre takılmak istiyorum..
Kafama göre takılmak istiyorum dedim de beni dinlemek isteyeceğinden yani yazdıklarımı okumak isteyeceğinden emin değilim çünkü kafamdan öyle karışık şeyler geçiyor ki.. Onları düşünmemeye çalışıyorum.. Düşündükçe kafam ağrıyormuş gibi hissediyorum.. Düşünmemeliyim diyorum da onları kafamdan uzaklaştıramıyorum.. Enya'nın Now We Are Free şarkısı da işte bu karışıklığa tuz biber oldu.. Yine geçmişe dönüyorum.. Bazenleri geçmişe dönmek korkutuyor beni.. Eski günleri hatırlamak.. Yoruluyorum..
Kafam gerçekten çok karışık.. Tahmin edemeyeceğin kadar.. Aklımdan geçenleri direk yazsam şaşırırsın.. Hatta anlayacağından şüphe duyuyorum.. Böyle akıl kafa derken Hande'nin söylediği bir şarkı geldi aklıma.. Gülşen söylüyordu galiba.. Başımdan geçenleri değil kafamdan geçenleri düşünüyorum diye.. Ve bunu yabancı bir kız duyunca Hande'ye ingilizcesini sormuş.. Tabi ki Hande cevap verememiş.. Çünkü ingilizce de baş ve kafa aynı.. Gülşen'de de kafa yokmuş herhalde insan başımdan geçenleri değil aklımdan geçenleri düşünüyorum deseydi tercüme edilebilirdi!!!
Gülşen derken.. Beynim ilk hecesini aldı.. Ve aklıma dün gelen sarı güller geldi.. İftardan önce ve dayımlar gelmeden önce kapı çaldı.. Babam içeri geldiğinde elinde bir camdan vazo gibi bişiy vardı.. Vazonun üstünde bir sürü sarı gül konmuştu.. Vazonun dibinde azıcık su ve suyun içinde taşlar ve nazar boncukları vardı.. Sarı güllerin üzerine simler atılmıştı.. Güller gerçekti ama gönderen üzerine parfüm döktürmüş.. Buram buram parfüm kokuyordu.. İşte bu yüzden o güllere gıcık oldum.. Yani madem gerçek gül gönderiyorsun ne diye o güllerin kokusu dururken parfüm döktürürsün.. Madem parfüm döktürmekte inat ediyorsun ne diye gerçek gül gönderirsin.. Sahtesi yok mu abicim bunların? Güller kime gelmiş onu da söyleyeyim bari.. C. amcamın en büyük oğlu ve en büyük kuzenim olan A. abime.. Bunu öğrenince çok güldüm.. Bunu gönderen kız fena vurulmuş diye.. Ve her zaman ki gibi bir sürü teori ürettim.. Ama onları buraya yazmak istemiyorum.. Aslında bugün birçok şeyi yapmak istemiyorum..
Kendimi denize atmak istiyorum.. Denizin soğuk sularına bırakmak.. Ve herşeyden uzaklaşmak.. İnsanlardan.. Haksızlıklardan.. Yorgunluktan.. Sevip kırılmaktan.. Yalanlardan.. Aldatanlardan.. Aptallardan.. Hasretten.. Beklemekten.. Böyle deyince bunların hepsini aynı anda yaşıyorum.. Yani tuhaf bir his..
Şimdi uzaklardayım.. Ben ben değilim.. Başka birisiyim.. Sonsuz tarlaların içinde ki küçük bir kulübenin yanında ayakta duran bir kadın.. Güneş teninde öyle parlıyorki.. Teni altın rengine bürünmüş gibi.. Saçları hafifçe esen rüzgarda dalgalanıyor.. Hafif bir tıkırtı duyuyor hassas kulakları çok uzaklardan.. Elini gözlerinin üzerine koyuyor daha uzakları görebilmek için.. İlk başta birşey göremese de bir süre sonra bir atlı beliriyor ufukta.. Kadının dudaklarında bir tebessüm beliriyor.. Ümitle kıvrılıyor dudakları.. Bu kaçıncı bakışı.. Bu gelen kaçıncı atlı.. Hiç saymadı.. Belki de saymaktan korktu.. Atlı yaklaştıkça yaklaşıyordu.. Hala binicinin yüzünü seçemiyordu kadın.. Etrafındakiler ümidini kesmiş.. Bırak artık beklemeyi demişlerdi.. Beklemekten bir bakıma yorulmuştu.. Çünkü hiç birşey bilmiyordu.. Beklemeli miydi? Beklediği yaşıyor muydu? Bazenleri kalbi hasretle acıdığında gökyüzüne bakıp.. Yeter artık.. Bilinmezliğin karanlığında boğulmaktan yoruldum.. Kötü birşey olmuşsa haberini alayım.. Artık öldüğünü bilmek bile rahatlatabilir beni.. Bu bilinmezlik yutuyor insanı.. Harabeye çeviriyor.. Atlı yaklaştı.. Yaklaştı.. Yaklaştı.. Sonunda kadının bir kaç adım ötesinde durup indi atından atlı.. Güneş yüzüne vuruyordu atlının.. Kadın seçemiyordu.. Kimdi bu gelen? Yoksa o muydu? Kalp atışları hızlandığında bir ses duydu.. Ses onun sesi miydi? Kalbi kırıldı kadının duyduğu sesten dolayı.. Sesin ne dediği önemli değildi artık onun için.. Herşey etrafında dönüyormuş gibiydi.. Sesin ona yaklaştığını hissetti.. Ne diyordu? Ha evet.. '' Bayan iyi misiniz?'' Evet böyle diyordu.. Cevap.. Hayır iyi değildi.. Gücünün tükendiğini hissetti.. Birşey bütün enerjisini ondan çekip alıyordu sanki.. Yanaklarından akan gözyaşları mıydı? Hiç birşey hissetmiyordu.. Bir elin kolunu tuttuğunu görüyordu.. Geç artık dedi kadın.. Çok geç.. Bir an sarsıldı.. Ve kafasının yere değdiğini hissetti.. Sesin sahibi nolduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi.. '' Bayan kendinize gelin.. Size albaydan haber getirdim '' diyerek bir daha sarstı kadını.. Artık çok geçti.. Aylardır kendisini yiyip bitiren bilinmezliğin karanlığında hızla koşuyordu.. Gözleri hiç birşeyi seçemiyordu artık.. Koştu.. Ve koştu.. Sesi tekrar duydu.. Evet beklediğinden haber getirmişti.. Ne diyordu? Onu bekliyor.. Dönüp beklemesin artık demek istedi.. Evet beklemesin artık çünkü geç kaldı.. Dönmekten vazgeçip koşmaya devam etti.. Sesi duymuyordu artık.. Sesin sahibinin ellerinide hissetmiyordu.. Bir an kendini boşlukta hissetti.. Hızla düşüyordu.. Artık geri dönüş yoktu!!!
Ehehe :)) Vay be kendimi şimdi çok daha iyi hissediyorum.. İsteyen okusun valla.. İçimden geçenleri yazdım..
Neyse şimdilik bu kadar.. Başka zaman görüşmek dileğiyle..

2 comments:

M.K.J. said...

bu slogani tuttum ben:)of neler yazmissin bayildim gercekten.sanki onlari yazan sen degilsin de...a ezan okundu hadi ben kactim iftar beklemez:)

Anonymous said...

kıs iyi hosta sonunda kadın ansızın nie ucuyo:)illa öldürücen dimi:Pyazını beyendim okuldan eser yok başlıgı hariç:D neyse görüşmek üzere bye