Saturday, October 21, 2006

BuoNa SeRa

BuoNa Sera italyanca iyi akşamlar demek.. Bunu da benim sayemde öğrenmiş oldun işte.. Neyse lafı çok uzatmadan son haberlere gelelim.. Biliyorsun Salı gününden beri hastayım.. Ve Cuma günü okula gitcektim ama gidemedim.. Çünkü çok daha kötü oldum.. Artık her öksürdüğümde vücudum ağrıyordu.. Ve nabzım gittikçe hızlanıyordu.. Onun için yine ilacımı aldım ve uyudum öğlenlere dek..Canım Ablam dedi ki öyle bir öksürüyorsun ki ben bir iki öksürdüğümde bile hemencecik yoruluyorum.. Bir de senin gibi öksürecek olsam herhalde canım çıkacakmış gibi hissederdim.. Ben de sadece gülümsedim bu sözlere.. Ne diyebilirdim ki.. Bir nevi alışmıştım artık.. Elimden birşey gelmiyor.. Hastalıkta Şifada Allah'tan.. Ve ben ona teslim olmuşum.. Hep dua ediyorum.. Bu hastalıklar biliyorum ki benim için bir imtihan.. Ve inşallah bunların hepsi günahlarıma keffaret olur.. Hiç kimsenin hayatı kolay değildir.. Ama kimimizin imtihanları çok daha ağır olabiliyor.. Ve ben eminim ki bir yerlerde benden çok daha acı çektiğini düşünen ya da çeken birileri vardır.. Onları düşünüp halime daha da şükrediyorum.. Sonuçta bu dünya gelip geçici.. Ve sonuçta hepimiz bir gün buradan göçüp gideceğiz.. Unutulacağız.. Ne bu beden ne de hastalıklarımız kalacak.. Herşey bir anda bitecek ve geriye baktığımızda yaşadığımız senelerden kaçta kaçını hatırlayacağız.. Bilmiyorum.. Zaman şu dünyadaki en büyük bilmece benim için.. Zaman bize oyun oynamayı çok seviyor.. Onun için de onun değerini bilmeliyiz.. Kendimizi boş şeylere üzmemeliyiz.. Bunu bazenleri yapamıyorum.. Ama okul arkadaşlarım bilirler.. Ben okulda moralim bozukken bile gülecek birşey bulabiliyorum.. Bazenleri bunu garipsiyorlar farkındayım.. Ama dediğim gibi zaman kıymetli ve çok kısa.. Elimizden akıp giden su gibi.. Bir daha geri gelmiyor.. Ve musluk kapanıp su akmayınca bir süre sonra elimize ne kadar az su değdiğini düşünüyoruz gibi.. Ben ileride eğer yaşarsam inşallah.. Geriye baktığımda hep güzel şeyler hatırlamak istiyorum.. Onun için de daima gülümsemeye çalışıyorum.. Bu konuyu kapatalım artık ben kendimi kaptırdım.. Yazdıkça yeni şeyler geliyor aklıma :) Bu gidişle susamayacağım..
Dediğim gibi kaç gündür hastaydım.. Dün gece uyuyamadım.. Abim de arkadaşlarına gidecekti.. Beraber sahur yapacaklardı.. Annem de dedi abin gitmeden önce acile gidelim.. Daha kötü olmanı istemiyorum.. Ben de acile gitmeyi çoğu zaman sevmiyorum.. Bu sefer hiç istemiyordum.. Sonra geçen sefer karşılaştığım güler yüzlü hemşireleri ve ilgili doktoru gözümün önüne getirip pozitif düşünmeye çalıştım ve kabul ettim acile gitmeyi.. Bunları düşünürken devamlı öksürüyordum.. Ve nabzım 110'dan fazla atıyordu.. Nefesimi alıp veremediğimden dolayı akciğerlerimdeki havayı boşaltamıyordum.. Bu yüzden de bir süre sonra nefes alamamaya başlıyorum.. Sık sık nefes aldığım için konuşmaya mecalim de kalmıyor.. Fazla öksürmekten midem bulanıyordu artık.. Gecenin ikisinde Kardeşimi Grandmam'a yollayıp biz de yakın olduğu için Fatih Üniversitesinin Aciline gittik.. İçeri girdiğimde.. Daha hemşirenin yüzündeki ilgisizliği gördüğüm anda sıkılmıştım.. Hemşire adımı soyadımı ve yaşımı sordu.. Şikayetimi söylettirdi.. Ve doktoru çağırdılar.. Doktor odaya girdiğinde iyice sıkılmıştım.. Çünkü senelerdir hastanelere gide gele doktorları tanıyabiliyordum.. Hangisi ilgili hangisi işini severek yapıyor.. Ve bu doktor ayakta uyuyordu.. Şikayetimin ne olduğunu sormadan stetoskopla bir tek sırtımı dinledi sadece sırtımı dinledi.. Ne ilaç aldığımı sormadı bile.. Rahatsızlığımı hiç sormadı.. Nabzımı ve tansiyonumu ölçüttürmedi.. Sadece hemşireye bana vermesi gerektiği ilacı söyledi.. Ve gitti.. Ağzım açık kalmıştı.. Arkasından seslenmek istedim.. Hey adamım benim alerjik astımım var.. Bu yüzden de aldığım ilacı sormalısın.. (ilaçların fazlası zarar verebiliyor) Doktora o kadar sinir olmuştum ki.. Neyse ilacımı buhar olarak maskeden çektim.. (Oksijen bile vermediler) Normalde ben acile gittiğimde her zaman ilk önce nabzımı ve tansiyonumu ölçerler.. Ve bunu doktora söyledikten sonra doktor beni dikkatlice muayene eder.. Hastaneye gelmeden önce aldığım ilaçları ve onları ne zaman aldığımı sorarlar.. Ve doktor çekip gitmez.. Biraz durduktan sonra ben oksijenimi alırken odasına gider.. Tedaviden sonra gelir ve nasıl olduğumu sorar tekrar nabzımı ve tansiyonumu ölçtürür.. Yeniden muayene edip nefes alış verişlerimi kontrol eder.. Ya ben bu acilde beni yatırmadılar bile oturduğum yerde pat diye maskeyi taktı hemşire.. Doktoru hiç sormayın adamı bir daha görmedi.. Anca boynundaki stetoskopla sırtımı dinlemeyi ve ilacımı söyleyip gitti.. Ben bunları düşündükçe ilacımı alırken iyice sinir oluyordum.. Ve ilaç içimde birşeyleri kurutuyormuş gibi geliyordu.. Öksürüp duruyordum.. İlacımı aldıktan sonra hemşire sağolsun nasıl olduğumu sordu ben de iyiyim teşekkür ederim dedim.. Annem bu dediğime inanmamıştı kızını tanıyordu.. Ama o da doktorlara benimle gelip gittiği için burdaki ilgiden hiç hoşlanmamıştı.. Sonra hemşireye evdeyken nabzımın çok hızlı olduğunu söyleyince hemşire hanım lutfedip nabzımı ölçtü.. Evet nabzı şu an çok hızlı değil ama ritmik atmıyor dedi.. Gözlerimi devirdim.. Artık gitmek istiyordum.. Ve bir daha buraya gelmeyecektim.. Annem yine emin olup olmadığımı sordu bende hızlıca başımı salladım.. Çok şükür ısrar etmeden peki dedi gittik.. Para ödenirken sizce ben napıyordum.. Tabi ki gülüyordum.. Abim de espri yapıyordu.. Gerçekten iyi olduğuna emin misin? İstersen bir fıs daha çek :)) Hastanenin iyi olmadığının bir diğer kanıtı da şu biz ordayken neredeyse doğum yapmak üzere olan bir kadın ve kocası geldi.. Personel sizce ne dedi? Boş yatağımız yok sizi alamayız.. Ve adamın cevabı şuydu nasıl bunu söyleyebiliyorsunuz? Karımın hamileliğinin başından beri bu hastaneye geliyoruz ve siz doğum için onu alamayacağınızı söylüyorsunuz.. Onlara noldu bilmiyorum çünkü göremedik.. Ordan çıktıktan sonra.. Bilin bakalım doktor stetoskopuyla sırtımı dinlemekten başka hiç birşey yapmadıktan sonra ne kadar aldı.. 60 YTL.. Annem de bu işe çok kızmıştı.. Ve eve gelince hemen yattım ama nafile uyuyamadım.. Öksürüyordum.. Su içtim.. Saat dört buçuğa kadar uyuyamadım.. Sabah on bir de ayaktaydım :) Sabah kalkınca baktım böyle olmayacak Serevent'in İnhaler'ını sıktım ve rahatladım.. Şu an öksürüyorum ama daha iyiyim..
Bugün geçmiş olsun demek için T. Dedem (bu sabah umre'den geldi) (Allah kabul etsin inşallah.. Darısı isteyenlere ve bize) Grandmam, ML ve Mama Z geldiler.. ML sağ yanağımdan öptü sonra geri çekilince ben de dedim hadi bu yanaktan da öp.. ML sağ elini kaldırıp.. Yeter!! Sonra öperim.. demesin mi :)) Çok bilmiş birşey oluyor.. Bıcır bıcır konuştukça.. Maşallah :))
Daha sonra Babaannem Bolu'ya gitmeden önce kapıdan uğradı bana geçmiş olsun demek için ve tabi bayram harçlıklarımızı verdi.. Ehu :)) Ne kadar aldığımızı söylemeyeceğim ayıp :)
Ve öyle otururken kapıdan birisi girdi.. İlk önce beynime mesaj gitmedi sonra baktım ki Kuzin gelmiş.. Sarıldık..
Şimdi herkes Mihriban'da.. Ama ben ve annem gidemedik.. Çünkü ben hastayım ve Mihribanların evi küflü ve evlerinde kedi var.. O yüzden hastayken gidemem.. Kötü olur..
Grandmam'da Without a Trace'ın tekrarını seyrettim müthişti..
Dün de SmallVille'ı seyretmiştim.. O da müthişti..
Bir saate babam gelecek inşallah..
Tekrar görüşmek dileğiyle.. Buano sera..

1 comment:

M.K.J. said...

Gecmis olsun arkadasim.Allah sifa versin.Simdi insallah bir daha boyle olmaz diyecegim de sen zaten isin ozunu cozmussun,bu dunya gelip gecici,o yuzden desem mi emin degilim cunku sen bu sekilde mali gotururyorsun:)

Not:O hastaneyi yikarim ben lan!