Bugün sana ilk yazdığımda gerçekten iyi değildim.. Okuldan gelmiştim ve acaip bunalmıştım.. Böyle içim daralmıştı.. Herşeyi kafama takmak için çok müsait bir haldeydim.. Hele Hakan'la bu aralar konuşmayışım bunları iyice tetikliyor.. İçimden herşeye küfretmek geliyordu.. Ona buna herşeye saydım.. Okula, okulun müdürüne, yetkililere vs.. Hakan'la konuşmamı engelleyenlere.. Mutluluğumun içine eden herkese saydım döktüm.. Bazenleri o kadar sıkılıyorum ki.. Ve sıkıldığım zamanlar tepkilerim çoğunlukla farklı oluyor.. Mesela bir an deliler gibi gülmek istiyorum.. Sonra birden sinirlenip ağlamaya başlıyorum.. Öyle çok sıkılıyorum ki.. Yani niye bu kadar berbat bir okulumuz olmak zorunda.. Ya da niye Usama gidip evlenmiyor da başımızda öyle kara kedi gibi kimyayla aramıza girip notlarımızı düşürmek zorunda.. Ya da niye okulumuzun müdürü sapık olmak zorunda.. Ya da ne bilim okula verdiğimiz onca paradan sonra niye okulumuz hala 22 senelik bir küçük apartman oluyor da hiç bir sınıfın kapısı kapanmıyor da yemekhanesi de niye minnacık olmak zorunda.. Ya da niye bu O-Levels ve A-Levels sınavları yüzünden hepimizi bir rekabet içerisine sokup ve adam gibi destek olmayıp sadece tehdit etmek zorundalar.. Ya niye insanı kalmaktan bu kadar korkutuyorlar.. Ya sanki ben o sınav notlarımı alıp mezarıma götüreceğim.. Ya niye bu aptal sınavlar yüzünden okuldan bu kadar nefret etmemizi sağlıyorlar.. Amaçları ne? Bizi okuldan soğutmak mı? Ya da geleceğimizi bir sapığın ellerine bırakıp kör bir karanlığa acımasızca atmak mı? Birileri bundan zevk mi alıyor? Anlamıyorum ve gerçekten daralıyorum.. Gerçekten okumamı isteyen bir annem olmasa.. Ya da benim kafamın içindeki şu beynim birazcık çalışmasa ya da okulda hiç değilse bana destek veren ve gülmeme sebep olan arkadaşlarım olmasa arkama bakmadan bırakırdım bu okulu.. Evet okuldan döndüğümde hep bunları düşünüyordum.. Bu kadar şeyi kendisine soran ya da düşünen bir insan kafayı yemesin de napsın?
Neyse şimdilik biraz bunları kenara bırakıp biraz gelişen olaylardan bahsedeyim sana..
Dün akşam Mitat'la konuştum.. Bana dizinin Ekim ayında yayına gireceğini söyledi.. Ben de ona dedim ki ya Mitat dizi çok mu romantik? O da dizinin romantik olduğunu söyledi ve ben romantik dizilerden ve kitaplardan nefret ederim.. Ben de ona eh dedim senin hatırına seyrederiz artık dedikten bir süre sonra yine sordum.. Ya Mitat bu dizideki kız bir çok romantik dizilerdeki gibi hep ağlıyor mu? Ve ne yazık ki acı cevabı aldım.. Kız hep ağlıyormuş.. Romantik dizilerden nefret ederim.. Ama dizi boyunca ağlayan kızlardan bir ayrı nefret ediyorum :) Sonra da ona dedim ki.. Neyse Mitat sen başroldesin ben de senin dizini seyrederim ve kızlara hava atarım bakın ben şu çocuğu tanıyorum diye ( etrafımda öyle hava atacak ve Mitat'ı tanıdığımı duyunca kıskanacak bir kız yok ama napalım ).. İşte böyle.. Onunla biraz konuştuktan sonra aldım Hande'nin bana verdiği kitabı ve okumaya başladım.. Tess Gerritsen'ın Cerrah adlı kitabından yaklaşık 30 sayfa okuduktan sonra uyudum ve sevgili bilinçaltım kitaptan etkilenmiş olmalı ki geceleyin rüyama girdi.. Kitapta yaşanan şeyler benim başıma geliyordu :)
Sabah kalkıp her zamanki gibi cici bir kız olarak okuluma gittim.. Jamie okula gelmemiş.. Aslında gelmiş ama Sibel gibi geri dönmüş.. Bu da yeni moda herhalde.. Okula gelip kapısından eve geri dönmek :) Tenefüste yerimden kalkmak için ayağa kalktığımda dizimi sıraya geçirdim çok pis acıdı (Morarmış).. İrem bugün çok gergindi.. Onun için üzülüyorum ama biliyorum ki ne kadar uğraşsamda içindekilerini bana anlatmayacak onun için de onu kendi haline bıraktım.. Belki kendisini daha iyi hisseder diye.. Çünkü insan her zaman bir şeyler anlatmak istemiyor.. Umarım şimdi evdeyken kendisini daha iyi hissediyordur.. Ne de olsa yarın okulumuz yok.. Ve bir haftayı zor da olsa atlattık.. Diğer haftaları da daha kolay atlatırız inşallah.. Bugün Serpil ablanın odasında iki kapalı hanım ve iki de adam vardı.. Birisi en fazla 22 yaşlarındaydı.. Bunun üzerine okulumuza yakışıklı bir çocuğun geldiğini duyan bir çok kız gelip çaktırmadan çocuğa baktı.. Benim için yakışıklı bir çocuk değildi.. Belki tatlı olabilir ama yakışıklı olduğunu kesinlikle düşünmüyorum ki zaten çokta bakmadım.. Ki okuldaki kızların o çocuğa böyle hevesle bakmasıyla.. Okulumuzda ne tür öküzler olduğunu buyrun siz tahmin edin :) Bir de üstüne o çocuğun ICT hocası olacağı haberi yayılmasın mı? Ben bunu duyar duymaz dedim ki.. '' Çocuk çok gençti bence imkansız ama öyle bir şey varsa ki uyarmak lazım çünkü bu okuldaki kızlar onu yerler..'' Müdür hazretleriyle yine görüşemedik.. Son üç dersimizin boş olduğu vakit eve gitmeden önce biraz daha bekleyelim dedik ama biraz bekledikten sonra beklemekten vazgeçtik çünkü yanımızda hiç erkek yoktu BodyGuard olacak.. Bu yüzden de girmekten vazgeçtik.. Şahsen ben o müdürü hiç sevmiyorum.. Adam beni korkutuyor.. Ve onu her gördüğümde kaçıyorum zaten.. Çünkü nerde yakalasa.. İlla elini sırtıma ya da başıma koyuyor.. Başını başıma yaklaştırıp sorular felan soruyor.. Sinir oluyorum..
Dersler fena değildi.. Ama Usama'nın dersinde kafayı yiyordum neredeyse.. Bir de bana takıp duruyor.. Ne yapsam batıyor adama.. Sinir oluyorum böyle.. Delleniyorum..
Lakin eve gelsem de eve geldiğimde artık patlama sınırındaydım.. İyiki evde annem yoktu.. Yoksa yine onu üzebilir kalbini kırabilirdim.. Bu içimdeki sıkıntıyı ve stresi kimseye anlatamıyorum.. Şahsen ben bile bazenleri anlamıyorum niye bu kadar stresliyim daha okulun ilk haftası diye..
Eve girdiğimde çantamı yere fırlattım ve sonra kendi kendime ama sakin olacağım.. O lanet olası insanların inadına sakin olacağım ve sınavlarımın hepsini vereceğim.. Kaç puan aldığım benim için önemli değil.. Ben hedefimi belirledim.. Artık içim rahat.. Ama bunu annemler şimdilik bilmeyecek.. Merak etmeyin sınavlarıma çalışmayıp kalacak değilim.. O iğrenç sınavların hepsinden geçeceğim ama ben ileride sanat üzerinde kendimi geliştireceğim inşallah.. Diye mırıldandıktan sonra sana öyle çok kötü bir halde yazdıktan sonra bilgisayarımı kapatıp odama gittim.. Ve naptım? Makyaj yaptım.. Evet sinirlerimi ve sıkıntılarımı içimden atabilmek için yüzümü boyadım.. Rujumu sinirli sinirli sürdükten sonra gözlerime farımı tebessümle sürdüm.. :) Ve inanılmaz bir makyaj yaptım.. Pembeyle maviyi karıştırdım.. Ve muhteşem bir mor rengi çıktı ortaya.. İki gözüme de birisi yumruk atmış gibi gözüküyordu.. Bu durumdan acaip eğlendim.. :)
Sonra Grandmam'a gidip televizyon seyrettim.. Haberlere baktım.. İstiklal marşı için yeni bir devir başlamış.. Liseliler hakkında bir anket yapılmış ve anket sonucunda Liselilerin en çok İsmail Yk'ı Sezen Aksu'yu dinlediği ve en çok Polat Alemdar'ı kendilerine örnek aldığı ortaya çıkmış.. İstanbul'da bir lisede daha okulun ilk haftasında bir kavga çıkmış.. Hem de bir kız yüzünden.. Ne şeytan kızlar var ya.. Ben de bir kızım ama şu dünyada pis kızların olmadığını da asla inkar edecek değilim.. Ki bana göre öyle kızlarla birlikte olan ve öyle aptallar için kavga eden erkeklerde acaba biraz salak mı diye sormadan da edemiyorum.. Papa hala özürdilememekte ısrar ediyormuş.. 11 yaşındaki engelli bir kız sınıfı en üst katta olduğu için okula çok zor gidip geliyormuş ki.. Rahatsızlığı ayaklarındandı koltuk değnekleriyle yürüyordu.. (Ordaki okul idaresine de birşey diyemiyorum.. Sadece vicdanı kalmamış).. Sanırım başka haberde yok..
Kardeşim de Clara'nın doğum günü partisine gitmişti.. Ki annem de daha demin onu almak için evden çıktı.. Ve hatta geldiler ben sana bu cümleyi yazarken..
Neyse sana bunları yazdığım için çok daha rahatladım.. Şimdi Sean Paul dinliyorum.. Ve inanıyorum ki bu seneyi atlatacağım.. İrem bu seneyi hep beraber atlatacağız.. Unutma asla yalnız değilsin..
Hakan mesajların için teşekkür ederim.. Dostum seni gerçekten çok özlüyorum.. Ve dua ette yakın bir zamanda hem seninle konuşamadığım için hem de bu okul yüzünden kafayı yemiyeyim.. Ve inan bana özlenen yani sen çok değerlisin benim için :)
Başka bir zaman yeniden görüşmek dileğiyle.. Ciao..
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
VAY BE GERCEKTEN BAYA DÖKTÜRMÜŞSÜN:)OKUL MÜDÜRÜNÜ HİÇ SEVMEDİGİN COK ACIK ONA SAPIK DEMEN BENİ EPEY GÜLDÜRDÜ:))İNŞALLAH SİZİ ANLAR VE HOCA OLAYINA Bİ EL ATAR.MİTAT A GELİNCE İNŞALLAH ŞU DİZİ İŞİ OLUR ARTIK ONU NETLERDE GÖRMEK İSTEMİYOM DÜN BİRAZ BAGIRDIM ONA OLSUN BEN SİNİRLENİNCE YANIMDA DURMASIN SENİN GİBİ PATLICAK ADAM ARIYOM:d
Bİ KISMET OLMADIKİ MSN DEN KONUSALIM SENİNLE ŞUAN YILDANA CAKTIRMADAN YAZIYOM SANA:)NEYSE GÖRÜŞMEK ÜZERE KOLAY DERSLER SANA AKILLI ŞEY :) BYE
Simdi daha iyiyim:)Hala bu sene nasil gececek bilmiyorum.Okula bende kiziyorum.Ama eskiden gittigim okullara bakinca bu okul cennet gibi geliyor.Ama yine de kiziyorum iste...Bence bizi sinirlendirmelerine izin vermemeliyiz ne kadar sinirlenirsek basarimiz o kadar dusuyor.Takmayalim ya...ICT hocasi dedikleri adam mi cocuk mu artik neyse...Bence yakisikli degil hatta igrenc.Kiyafetleri de guzel degildi.Dun aksam senin bana verdigin kitabi okuyarak sakinlesmeye calistim.Yani sakindim ama yine de yipranmistim o kadar sinirlenmekten:)74. sayfaya geldim.Guzel kitapmis:)Sagol...
Post a Comment