Thursday, September 21, 2006

DöRDüNCü GüN :)

Sabah okula gittiğimde Sibel'in okula geldiğini ama sonradan taksiye binip yeniden döndüğünü öğrendim:) Eh tabi kız haklı neredeyse bütün seçtiği dersler boş geçiyor.. Ha bu arada Jamie bugün okula geldi.. Ama bugün beni daha çok güldürdü.. Saçlarını lastikle arkadan toplamış.. Önden saçları böyle çıkmış.. Meğer iki gündür hastaymış.. Yalnız o saçlarıyla ve mahsun bakışlarıyla Desperate Housewives'da umutsuz bir ev kadını rolünü üstlenebilir.. Yani saçlarını geriye tarasın hatta taç taksın daha iyi.. :)
Hande bana söz verdiği kitabı getirmiş.. Cerrah adlı gerilim bir kitap.. Eh en kısa zamanda okuyup bitirmeyi hedefliyorum..
Widy'nin bizden ayrı takılmasına sinir oluyorum.. Ama artık kendime söz verdim.. O çocuğu umursamayacağım.. İstediği haltı yiyebilir.. Yine de bu kadar çabuk değişmesi beni biraz şaşırttı.. Belki de Tin bu sene gelseydi Widy için daha iyi olurdu.. Aman boşver.. Salla gitsin..
Biyoloji ve Fizik dersimiz güzel geçti.. Ama kimya dersinde resmen uyuyacaktım.. Adam öyle mıymıy anlatıyor ki.. Yani bize birşeyler öğretmek için bir hırs beslemiyor.. Ve bu olay da bizi etkilediği için derse adam akıllı konsantre olamıyorum ne yazık ki.. Adamın yüzünden Kimya'dan nefret eder oldum.. Kimya A-Level sınavından çok iyi bir not alabilmem için bir mucize olması gerekiyor.. Böyle düşünen sadece ben olmadığım için bütün kimya alanlar olaraktan bir karar verdik.. Müdürle konuşup Kimya hocamızı değiştirmeye çalışacağız.. Bana çok umutsuz gözüküyor çünkü okul müdürünü sevmediğim gibi bu konuyla ilgileneceğine de sanmıyorum.. Her neyse Müdür Bey yarın bizimle görüşecekmiş.. inşallah dediğim yanlış çıkar da Kimya hocamız değişir.. Biz de A-Level'larımızdan yüksek notlar alırız..
Seranat yani Matematik hocamız gelmediği için Matematik dersimiz boştu.. Bu yüzden Hande, İrem ve ben Kantin'e indik.. Beraber oturduk.. Bu arada camdan arka tarafta futbol oynamaya çalışan sevgili sınıf arkadaşlarımızı izliyorduk.. Jamie sabahtan beri olduğu gibi yine umutsuz umutsuz etrafına bakıyor ve top denk geldikçe hafif bir hareket yapıp topa vurmaya çalışıyordu.. Top atıldığı zaman David birden heyecanlanıp kendini topun önüne atıyordu.. J.J'in topa bir kez dokunması yetiyordu ki basketbolda ne kadar iyiyse futbolda da o kadar kötüydü.. Aralarında en iyi Yorgos oynuyordu.. Havalı havalı topa bir omzuyla bir kafasıyla vurup duruyordu.. Sonra cima ben Kantin'den bir Ice Tea aldım.. Kızların yanına oturup tam Ice Tea'den büyük bir yudum aldığımda.. Kızlar Jamie hakkında bir laf etti ve ben gülmeye başladım.. Eh haliyle Ice Tea burnumdan ve ağzımdan aynı filmlerdeki gibi foşş diye çıktı.. Öyle olunca kızlar Jamie'ye gülmeyi bırakıp bana gülmeye başladılar :) Tabi ben de yeni dikilen eteğimi rezil ettim :)
10I'ya Jeff adlı bir bebe gelmiş.. Onu her gördüğümüzde hep gülüyoruz.. O çocuğun babası türk ama bu çocuk anladığımız kadarıyla türkçe bilmiyor.. Ve biz haliyle bu duruma şaşırıyoruz ve kendi aramızda teoriler üretip duruyoruz.. Ve geçen Sean'a Seyfi dediğimiz gibi Jeff'e de Cafer demeye karar verdik.. Bakalım çocuk yarın bunu duyunca nasıl bir tepki verecek doğrusu merak ediyorum..
Boş dersler de sınıfımıza giremiyoruz çünkü J.J (sınıfımızın ayısı) sınıftayken şirin sevgilisi M.. sınıfa gelip duruyor.. Ve bu duruma sinir oluyoruz.. Yok sarılıyor yok gıcık gıcık şeyler söylüyor yok bilmem ne? Yani herşeyin bir adabı var demi? Orası bizim sınıfımız sonuçta aşıkların odası değil :)
Boş Matematik derslerinden sonra yine bir Biyoloji dersimiz vardı.. Yorgunduk ama yine de güzel bir ders geçirdik..
Seranat yani Matematik hocamızın tam 10 günlüğüne rapor aldığını duyduk.. Umarım önemli birşey olmamıştır.. Çünkü okulun ilk haftasında 10 günlük rapor almak pekte olağan birşey değil..
Bu arada sana Dağ Ev'inde ve İstanbul'da okuduğum kitapları yazmak istiyorum..
Malcolm X - Alex Haley -- Muhteşem bir kitaptı benim için..
Aşk Dediğin Laftır -- Yazarını bile yazmıyorum iğrenç bir kitaptı..
Beş Dilim Portakal - Joanne Harris -- Güzeldi..
Mustafa Kemal'le Bin Gün - Nezihe Araz -- Fena değil..
Ve Perde İndi - Agatha Christie -- Müthiş..
Babamın Vücudunu Geri Verin (Minik Bir Eskimonun Anıları) - Kenn Harper -- Çok güzel ve acıklı.. İnsan okurken hüzünleniyor..
Sonuncu Kurban - Agatha Christie -- Güzel
İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri - Buket Uzuner -- Tek kelimeyle Rezalet!!!
Bilinmeyen Hedef - Agatha Christie -- Fena değildi..
Sadece Aptallar 8 Saat Uyur - Erdal Demirkıran -- Çok hoşuma gitti :)
Ömrümden Uzun İdeallerim Var - Suna Kıraç -- Güzeldi ve sonu insanı hüzünlendiriyordu.. Neden bu kadının hayatı yazılmış diye kendime sorduğum sorunun cevabını kitabın sonlarında aldım..
İşte bu kadar :) Şimdilik başka bir kitap okumadım.. Biraz okulun sarhoşluğu üzerimde..
Tam ortasındayım yağmurun.. Karın.. Soğuğun ortasındayım..
Nasılda paylaşıyor insan isterse
Nasılda birmiş meğer hasretler
Nasılda mecburmuşuz sabretmeye
Sevmeye.. Öğrenmeye..
Tam ortasındayım yolun.. Koşunun ortasındayım..
Tam varıyorum ki hedefe bir yenisi başlıyor
Bu oyun hep aynı değişmiyor
Hala devam.. Hala figan..
Hem de bile bile..
Ve bu şarkıyı tüm sevdiklerime armağan ediyorum..
Başka bir zaman yeniden görüşmek dileğiyle.. Şimdilik Güle Güle..

2 comments:

Anonymous said...

okul da okul:)sevmiyomya hep anlatır durursun demek top oynayan cocuklar ve o sınıfı rahatsız eden aşıklar:)ve kimya hocanızın ekmegiyle oynamanız:)matematigi sevmen güzel.temel olarak güzel günlerin iyi geçiyo gibi son derslerinin boş olmasına sevindim erkenden eve gitmek gibisi yok:)müdüre gelince kim severki müdürleri.bir gün ufacık gözlerle baktıgın hocana veya müdürüne, bi zaman sonra karşısında çay içerek ukalaca konuçmalar yapmak çok zevkli bişi:)ben denedim e insan büyüyünce eski okulunu ziyaret etmeli.Ben hayatım boyunca hep sevildim ve en belirgin özelligim acık sözlü oldugum için insanları anında kırmak ama ne bilim sıcak kanlıyım hocalarım falan beni severdi neyse:)yazdıkca yazasım geliyo burası senin blogun benim degil:P evde tamir deilcek pc beni beklio hatta suan winxp kurmuş olmalı:) neyse canik okumaya devam tenefüs bitti:)

M.K.J. said...

Ya Jamie degil artik o Janie...Widya desen...uff hatirlamak bile istemiyorum.Usamanin gelecegimizin icine etmesine izin vermeden ondan kurtulmaliyiz.Mudurle konuscaz da...o biraz korkunc bir konusma olcak:(Esref ne kadar iyiydi ya.Bu ne boyle ya sapik!!!Agzindan ve burnundan ice tea cikmasini unutamiyorum:)Aslindao kadar komikbirsey degildiama sanirim birsey icerken insan gulmemek icin kendini kasiyo ve en ufak seyde kendini tutamiyosun.Bu en cok bana olur:PVe Jeff:DO cocugu unutamiyorum ne zaman aklima gelse guluyorum.Babasi da Cevat:))Meryem ve JJ fazla olmaya basladilar JJ dersin ortasinda gelip baska sinifta ders yapin dedi ya hocaya!!!Sanki orasi onlarin evi boyle iyilik olarak kullanmamiza izin vermisler falan:S 10 gun maths yok bu iyi mi kotu mu bilmem ama seviniyorum.Bugun besinci gundu ve sanki hersey kotuye gidiyor.Ama katlanmak zorundayiz...