Ehim.. Şimdi cici bir kız olaraktan annemlere gittim yardım ettim.. Kuruyemişleri koyduğumuz kumaşların rengi o kadar güzel ki.. Bebek pembesi, koyu pembe, açık mavi, krem beyaz karışık.. Ve bu kumaşların hepsi parlak parlak.. Biz bu kadar uğraştık ta millet bunların hepsini çöpe tıkıyacak.. Acaba kumaşların üzerine atmayın uğursuzluk getirir felan mı yazsaydık :)
İşte sonra Tatlı Gelin geldi.. Beraber yemek yedik.. Tatlı Gelin bugün dişçiye gitmiş.. Ağzının sağ tarafı uyuşuktu.. Yemeğini çok yavaş yedi.. İnşallah hiç ağrımaz..
Bizim ailede teyzelerim ve yengelerim küçük çocuklarını hep benim babamın ismini söyleyerek korkuturlar.. Öyle ki çocuklar çok korkuttukları için babam orada olmasa bile böye bir köşeye sinerler ve direk annelerinin istediklerini yaparlar.. Hele Mary teyzemin küçük oğlu 3 yaşlarındayken babamdan gerçekten çok korkuyordu.. Babam ona bir keresinde ona kızmıştı ve 'hıı seni kulaklarından tavana asarım' demişti.. Ve bu Musti'de derin etkiler bırakmış olmalı ki bir gün evde oyun oynarken bir yaramazlık yapmış ve teyzem ona kızmış.. Musti de birden ağlamaya başlamış.. Anne beni kulaklarımdan tavana asmaz değil mi? diye :))
Bugün de Küçük Dayımın Yüsrişi babamla konuşuyordu.. Babam ona Romanya'yı özledin mi dedi.. Yüsrişte hayır özlemedim deyince babam Romanya da seni özlememiş dedi.. Yüsrişte elleriyle ağzını kapatıp güldü :))
Bu çocukları anlayamıyorum ama gerçekten çok komik olabiliyorlar.. Ne zaman nerde ne düşündüklerini tahmin edemiyorsunuz.. Ve sizin söylediklerinizden öyle şeyler kapıyorlar ki yanlarında konuşurken her zaman dikkatli olmak gerekiyor.. Masum yüzleriyle oyun oynarken tek kulakları daima büyüklerin sohbetinde oluyor ve olmadık yerler de pot kırabiliyorlar :)) Ama o kadar şekerler ki.. O masumlukları.. Çok seviyorum ben bebekleri.. Bugün de Yüsriş geldi kendi kendine bana sarıldı ve iki yanağımdan öptü çok hoşuma gitti :) İnsanı ağlarken güldürebilcek varlıklar..
Bu resme bayıldım ya.. Her yerde bir deli vardır derler ya aha işte bunun kanıtı.. Kediye bakınca ilk başta çığlık atıyor gibi duruyor.. Kulaklarını kapatmış kendi sesini duymamak için bas bas bağırıyor :)) İkinci olasılık ise gülüyor gibi.. :))
Ama bu resme bayıldım ya.. Hele arkadaki kedinin öyle uzak durmaya çalışır gibi bir hali olması müthiş bir şey..
Ehh ben şimdi yine içeriye gideyim.. Valide Sultan kızmasın.. Peder Bey de baktığımı hiç görmesin.. Şu an içeride düğüne gelip gelmeyeceklerini anlamak için arkadaşlarını telefonda arıyor.. Neyse çaktırmadan girdiğim gibi çaktırmadan da çıkayım artık :))
Şimdi hava çok daha serin.. İnşallah daha serin günler de yeniden görüşmek ve benim yazılarımı yeniden okuyabilmeniz dileğiyle.. Hoşçakalın..
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
Eh işte hakan kendin dedin herkesi tanıyo gibiyim diye :)) Ben de yabancılık çekmeyin diye böyle ayrıntılı yazıyorum zaten arkadaşım :)
Post a Comment