Buraya yazacak bir çok şey var.. Kına gecesi.. Pazar günü yaşananlar.. Ve dün akşam ki düğün.. Şu an o kadar yorgunum ki aklım pek yerinde değil ama ben yine de birşeyler yazmaya çalışacağım.. Çünkü bir iki gün daha geçerse biliyorum ki anlatmamın bir manası kalmayacak ya da ben bazı şeyleri unutmaya başlayacağım yeni şeyler olabilceği için..
Kına gecesi çok güzeldi.. O gece hakkında çok fazla bir ayrıntı vermeye gerek yok.. Sonuçta kadınlar arasında oldu ve gerçekten de fazla birşey olmadı.. Ama şu kadarını söylemeliyim ki herkes çok güzel olduğumu söyledi.. :)) Maşallah Tebarek Allah.. Allah beni nazardan saklasın :) İşte kına gecesinde çok eğlendik.. Çok güzel vakit geçirdik.. Sağ elimin ayasına kına yaktım.. Şimdi rengi daha da açılmış bir halde duruyor..
Pazar günü Tatlı Gelin evlerinde çok misafir var diye bize geldi.. Akşama kadar beraber oturduk.. Tatlı Gelin'in evinde neredeyse herşeyi Tatlı Gelinden bekliyorlar çünkü kendisi çok becerikli ve o evlendiği için herkes onu çok arayacak.. Yokluğunu herkes hissedecek.. Bütün aile fertleri.. Hele ki yurt dışına çıkıyor olması ayrılığı daha da zorlaştırıyor.. Aynı ülkede olmak başka.. Ayrı bir ülkede olmak başka.. Gurbet zor.. Sonra Pazar akşamı İkizlerin doğum günü partisi vardı.. Hepimizi davet etmişlerdi ama hepimiz kına gecesinden dolayı çok yorgunduk onun için de gitmedik.. Abimle beraber Tatlı Gelin akşamleyin onlara uğradı ve oranın çok kalabalık olduğunu söyledi.. İyi ki gitmemişiz.. Aslında abimler de gitmezdi ama artık gidecekleri dolayısıyla bir çok kişiyi görebilmek için doğum günü partisine gittiler.. Babamla annem pazar akşamı oturdular tekrar bir program yaptılar..
Dün sabah kalktığımda kendimi heyecanlı hissetmiyordum.. Herşey ilk başta normal bir gün gibi başlamıştı.. Ama sonradan anladım ki normal bir gün de değildik.. Tam tersine hayatımızın dönüm noktalarından bir tanesini yaşıyorduk.. Abim evleniyordu.. Ailemizden bir fert kendisine yeni bir aile kuracaktı.. Ve gideceği için de hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.. Sonra sakince üstümüzü giyinip hazırlandık.. Teyzemler, amcamlar ve dayımlar bize geldiler kız almak için.. Çünkü dedem aramış ve demişti ki.. Gelin almaya çok kişiyle gitmek geline kıymet verdiğinin göstergesiymiş bizim memlekette.. Onun için de bizim bütün aileyi topladık.. Abimin arkadaşları da konvoya katıldı.. Ve arabaya bindiğimizde beni bir heyecan sardı.. Sanki herşeyin bilincine o anda varmış gibi hissediyordum.. Abimin evleniyor olmasına inanamıyordum ama evleniyordu işte.. Gelinin evinin oraya geldiğimizde kornolara basıldı.. Eve girdiğimizde soğuk meyve suyu ikram edildi.. Çok şükür kız tarafı çok naz yapmadan Gelinimizi evden aldık.. Hani bazenleri damadın ayakkabısını saklarlar.. Ya da gelinin bulunduğu odanın kapısında çocuklar durur ve para almadan oradan çekilmezler.. Bunların hiç biri olmadan o evden dışarı çıkabildik.. Herşey o kadar güzeldi ki.. Buraya yazarken herşey gözlerimin önüne yeniden geliyor.. Yeniden yaşıyorum o anları.. Herşey ne çabuk bitti.. Gelini aldıktan sonra arabamızda giderken.. Bugün hiç bitmese diye düşündüm.. Hep bu mutlu anı yaşasak.. Düğün yerine vardığımızda saat 5.30'tu.. Babamlar sayesinde baya erken geldik.. Tatlı Gelin'in odasında oturduk.. Tatlı Gelin bir ara çok heyecanlandı.. Ve sanki bir ara tansiyonu düştü baygın bir şekilde uykuyla uyanıklık arasında başını arkasına yaslamıştı.. Gelinliğinin içinde tam bir melek gibi duruyordu maşallah.. Herkes çok tatlıydı.. Sonra saat 7.00'e doğru herkes gelmeye başladı.. Beni gören herkes çok güzel olduğumu söyledi.. Ben bir gelinin odasına gidiyordum bir salona geri geliyordum.. Sonra Kuzinimle beraber salonda masamızda otururken.. Birden bana birisini gösterdi.. 8 sene aynı sınıfı paylaştığım ve her zaman en iyi dostum dediğim ama bütün acıları bana tattıran ve bazenleri hatırlamak istemediğim bazenleriyse neden herşey bu kadar kötü oldu ve arkadaşlığımız birden bitti dediğim.. Beni zaman zaman kullandığını hissettiğim ve zaman zaman gerçekten değer verdiğini hissettiğim.. Benim için gerçekten çok değerli olan birisini gösterdi.. İlk gösterdiğinde bak işte Ömer orada duruyor dedi.. Bir an baktım tanıyamadım.. Üç sene onu ne çok değiştirmiş.. Ve onu gördüğüme rahatladım.. Görmüştüm ve herşeyin bilincine daha iyi varmıştım.. Bundan sonra onun arkasından üzülmem artık inşallah.. :) Senelerdir görmediğim insanları gördüm.. Ömer'in abisi benim abimin arkadaşıydı.. Nasıl dedi Ömer'i tanıdın mı? Ben de hayır tanıyamadım çok değişmiş dedim.. Hadi ya dedi :) Sonra Ömer'in annesi yanıma geldi.. Çok güzelleşmişsin dedi.. Ve aynı iltifatı Ömer'in abisi de yaptı.. Çok büyümüşsün ve çok güzelleşmişsin dedi.. Düğündeki yemek ve nikah saatleri hep kaydı.. Çünkü Başbakan gelecekti fakat geç geldiği için herşey aksadı.. Saat 9.30'a doğru geldi.. Nikah 8.00'de kıyılacakken saat 10.00'a doğru kıyıldı.. Sonra hep beraber resim çekildi.. Ve Başbakan bana şiirlerimin nerde olduğunu sordu.. Babam da bana daha önceden şiirlerim arasından 6 şiir seçip ona vermemi söylemişti.. Başbakan öyle söyleyince babam da cebinden şiirlerimi çıkarıp onun ellerine verdi.. Ve düğünde Yasin Hatipoğlunu gördüm.. Şiirlerimi o da okumuştu.. Yanına gittim hoşgeldiniz demek için ben daha birşey diyemeden büyük dayımın eşi Ş.K. dedi ki işte Zeynep geldi diye.. Yasin amca bana baktı oo şairemiz gelmiş dedi.. Ve seni ayakta karşılamak lazım diye ayağa kalkıp ceketinin önünü ilikledi :) Bir süre konuştuk.. Ve bana görüşelim ya da yazışalım dedi.. Yeni şiirlerini bana gönder ben de okuyayım dedi.. Ben de inşallah görüşürüz dedim.. İşte öyle.. Bu benim çok hoşuma gitti.. Çünkü benim en büyük hayalim çok iyi bir şair olmak.. İnşallah olurum.. Çünkü Yasin amca şiirlerimi okuduktan sonra bana ben de şair olunabilcek şevki gördüğünü söylemiş ve beni geleceğin şairesi diye adlandırmıştı.. Ben de şiirlerimin altını hep geleceğin şairesi diye imza atıyorum.. Tabi bunu kimse görmüyor yani kendi defterime öyle yazıyorum.. İnşallah sonbaharda şiir kitabımı çıkarabilirsek.. Sonra asıl bomba Yasin amcayla beraber bir resim çektirdik.. İnşallah o resim elime geçince onu saklayacağım ve bir gün ileride iyi bir şair olursam ve hayat hikayemi anlatan kitabımı yazabilirsem bu resmi de kitabıma koymayı düşünüyorum..
Düğün de elimden geldiğince herkese hoşgeldiniz demeye çalıştım.. O kadar çok kişi gelmişti ki.. Abimin bir arkadaşı vardı.. Abimi çok seviyor.. Zamanında çok sıkıntılar yaşamasına rağmen abim hep onun yanında olmuş.. Ve abimin evlenip yurt dışına gideceğini bildiği için arkadaşı hep annesine ben A.Z gidince ne yapacağım demiş.. Düğünde abime sarılışını gördüm.. Öyle bir sarılıyordu ki içim parçalandı ve benim gözlerim doldu.. O kadar samimi o kadar candan ve o kadar hüzünle sarılıyordu ki bakmak bile yetiyordu..
Beni görenlerin hepsi çok güzel olduğumu söyledi.. Ve darısı sana dediler :)) Eh ben de duaya amin dedim.. Tatlı Gelin'in tarafı beni ilk kez görmelerine rağmen çok sevmişler ben de onları çok sevdim.. Hepsi çok tatlı..
Tatlı Gelin'in bir arkadaşı var ki ben o arkadaşına hayranım.. Öyle hoş bir bayan ki.. Yani güzelliğine değil.. Samimiyetine.. Bilmiyorum yani.. İnsanın içini ısıtan birisi.. Çok görmedim ama onu çok sevdim.. Tatlı Gelin'in dediğine göre o da beni çok sevmiş.. Eh herşey karşılıklıdır :)
Misafirler düğünümüzü çok beğendiklerini ve yemeğin çok güzel olduğu gibi organizasyonun çok güzel olduğunu.. Palyalçonun tutulmasının iyi bir fikir olduğunu çünkü çocukların ayak altında dolaşmadığı gibi ailelerini de yormadıklarını ve bunun çok güzel olduğunu söylediler.. Tabi misafirler arasından bir iki tanesi şikayet etti.. Ama o kadarı da normal artık.. Eh bu devirde herkesi memnun edemezsinki.. Biri birşeyi beğenir diğeri başka birşeyi..
Annem düğünde hiç birşey anlamadığı gibi yemekte yemedi.. O kadar stresliydi ki.. Neyse o da o günü atlattı.. Hepimiz atlattık çok şükür.. Çok güzel vakit geçirdim.. Tatlı Gelin'in kardeşi bir ara ağladı.. Ama yüzünü Tatlı Gelinden saklamaya çalıştı çünkü Tatlı Gelin kimsenin ağlamasını istemediğini söylemişti sonuçta onun içinde çok zor..
Ve herşey bitti.. Evimize geldik.. Annemin arkadaşı (benim çok sevdiğim) dün gece bizde kalmaya geldi.. Saat gece 1.00'de eve geldik.. 5.00'e kadar da onunla oturduk konuştuk.. Sonra baygın ve ayaklarım şişmiş bir halde odama çıktım ve kafamı koyar koymaz rüyalar aleminde uçmaya başladım..
Ayaklarım öyle çok ağrıyor ki şu an annemler abimleri yolcu etmeye gittiler.. Ama ben ayaklarımın üzerine basamadığım için gidemedim.. Hayırlısı olsun inşallah..
Allah abimleri bir ömür boyu mesut etsin.. Mutluluk ve Huzur onlara gölgeleri kadar yakın olsun..
Bugün çok yazdım.. Sanırım bu kadar yeter.. Başka bir zaman yeniden görüşmek dileğiyle.. Şimdilik Güle Güle.. :))
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
Allah mesut etsin:)
Post a Comment